
Evrimciler her canlı türünün nasıl oluştuğuna, kimin neden evrimleştiğine bir açıklama getirmek zorundadırlar. Cevaplamakta en çok zorlandıkları konulardan biri ise, dinozorların nasıl olup da bir gün uçabildikleri sorusudur. Evrim senaryolarına göre pullu ve soğukkanlı dinozorlar bir gün nasıl olduysa kanat sahibi olmuş ve uçmaya başlamışlardır. Ve böylece kuşlar meydana gelmiştir. Bu olayın nasıl gerçekleştiğini açıklamak ise elbette ki hayalgücü en geniş olan evrimcilere kalmıştır. Belki de bugüne kadar gözünüzde büyüttüğünüz, çok zeki, çok bilgili ve erişilmez gördüğünüz, ciddi görünümlü bilim adamlarının mantık örgülerini daha iyi anlayabilmek için dinozorların uçuşuyla ilgili nasıl senaryolar yazdıklarını görmek faydalı olacaktır.
Dinozorların nasıl uçtukları konusunda, iki tane evrimci teori mevcuttur. Bunlardan biri "arboreal teori" diğeri ise "cursorial teori"dir. Arboreal teoriye göre kuşların ataları, ağaçlarda yaşayan sürüngenlerdir ve bunlar zamanla daldan dala atlayarak "kanatlanmışlardır". Cursorial teoriye göre ise karada sinek kovalarken ön ayaklarını açıp kapatan dinozorların ön ayakları bu hareketlerinin sonucunda kanatlara dönüşmüş ve dinozorlar "havalanmışlardır". Bu teorinin sahibi Yale Üniversitesi Jeoloji Kürsüsü profesörü olan John Ostrom isimli bir evrimcidir.
Bu tür geçişler ancak çizgi filmlerde veya masallarda olur diye düşünebilirsiniz. Ancak branşlarında derece almış, profesör ünvanına sahip, son derece zeki insanların bu tür iddialarla ortaya çıkmaları gerçekten şaşırtıcıdır. Bu kişilerin mantık bozukluğunu şöyle bir örnekle daha da netleştirebiliriz: Henüz bilimsel gelişmenin yaşanmadığı bir dönemde insanların bir bölümü koyunların bir bitkiden büyüyerek meydana geldiğine inanıyorlardı. Kuşkusuz bugün bunun batıl bir inançtan başka bir şey olmadığı kesinlik kazanmıştır. Ancak bugün bir canlının daldan dala atlarken veya koşarken kanatlandığını iddia edebilmek de en az bunun kadar batıl bir inançtır.
Ayrıca cursorial teori ile ilgili olarak çok önemli bir detayı daha hatırlatmakta fayda vardır: Bu teoriye göre bir dinozor sinek kovalarken uçmaya başlamıştır. Peki o halde kusursuz bir uçuş yeteneğine sahip olan sinek nasıl meydana gelmiştir? Eğer uçuşun kökeni dinozorların sinek kovalamasıysa, sineklerin kökeni nedir? İşte evrimciler bu sorular karşısında kesinlikle suskun kalırlar. Bugün hangi evrimci bilim adamına sorarsanız sorun saniyede 500-1000 kez kanatlarını çırparak, istediği yönde ani manevralar yaparak uçabilen bir sineğin nasıl tesadüfen oluştuğunu açıklamaktan kaçınır. Çünkü bu konuda yapabileceği bir açıklama yoktur. Peki küçücük bir sineğe dahi açıklama getiremeyen bir teorinin, sineğe göre daha büyük boyutlardaki hayvanları uçurmaya çalışmasının ve bunun için masalsı senaryolar kullanmasının açıklaması ne olabilir?
Kuşkusuz bu noktada karşımıza çıkan gerçek yine bu insanlar üzerinde etki eden evrimci telkinlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder