15 Nisan 2010 Perşembe

MAYMUNLARIN İNSANA DÖNÜŞÜMÜ YALANI


Acaba doğadaki hangi bilinçsiz mekanizma bir hayvana düşünme yeteneği verebilir?

Hangi mekanizma bir insanın medeniyetler oluşturabileceği yetenekleri, aklı ve bilgiyi ona kazandırabilir?

Doğadaki hangi varlık bir hayvana sanat şaheseri tablolar yapmayı, son derece ihtişamlı mimari eserler meydana getirmeyi, renkleri, biçimleri, perspektifi, gölgeleri, ışığı en göz alıcı şekilde kullanmayı öğretebilir?

Doğadaki hangi mekanizma bir hayvanı ampulü, atomun yapısını, yerçekimi kanununu, hücrenin yapısını keşfedebilecek bir zekaya eriştirebilir?

Veya kim bir maymunu elektron mikroskobunu, televizyonu, bilgisayarı icat edebilecek kadar üstün yeteneklerle donatabilir?

Doğada bir maymuna hissetmeyi, sevinmeyi, üzülmeyi, ince düşünceli davranmayı, şevk ve heyecan duymayı, kısacası ruhun özelliklerini verebilecek bir güç var mıdır?

Elbette ki bunların hiçbirine bir maymun sahip olamaz ve hiçbir varlık, doğada bulunan varlıkların tamamı biraraya gelse dahi, bir maymuna veya herhangi bir hayvana bu özellikleri kazandıramaz. Evrimci paleoantropolog Elaine Morgan, evrim teorisinin üstteki sorular karşısında içine düştüğü durum hakkında şu itirafta bulunur:

İnsanlarla (insanın evrimiyle) ilgili en önemli dört sır şunlardır:

1) Neden iki ayak üzerinde yürürler?
2) Neden vücutlarındaki yoğun kılları kaybettiler?
3) Neden bu denli büyük beyinler geliştirdiler?
4) Neden konuşmayı öğrendiler?

Bu sorulara verilecek standart cevaplar şöyledir:

1) Henüz bilmiyoruz.
2) Henüz bilmiyoruz.
3) Henüz bilmiyoruz.
4) Henüz bilmiyoruz.

Sorular çok daha artırılabilir, ama cevapların tekdüzeliği hiç değişmeyecektir. Elaine Morgan, The Scars of Evolution, New York: Oxford University Press, 1994, s. 5

Evrimciler tüm soruları cevapsız bırakmaktadırlar, çünkü insan gibi üstün bir canlının bir “tesadüf ürünü” gibi gösterilemeyeceğini onlar da bilmektedirler. İsterse dünyanın yaşı katrilyonlarca sene olsun, yine de hiçbir tesadüf insan ruhunu yaratamaz. Çünkü insan ruhunu yaratan, yerin, göğün ve ikisinin arasında bulunan herşeyin Rabbi olan Allah’tır. Bu gerçeğin dışında herhangi bir varsayıma inanmak en büyük akılsızlıklardan biridir. Sadece insan ruhunu düşünmek dahi evrimcilerin tesadüf masalının ne derece büyük bir yanılgı ve akılsızlık olduğunu açıkça göstermektedir. (Konu ile ilgili daha detaylı bilgiyi http://www.darwininacmaziruh.com/ ve http://www.evrimyoktur.com/ adlı internet sitelerinden bulabilirsiniz.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder